Eskimeyen Dostlar

Dostluk günümüzde çok nadir elde edilebilen bir değer.

Kalabalık bir çevrede derin yalnızlıkları yaşıyoruz çoğunlukla, acılar ve mutlulukları içtenlikle paylaşabildiğimiz dost sayısı çok az belki de hiç yok. Rekabete odaklı yaşam koşulları ve elde etmek istediğimiz şeylerin çokluğu acımasız bir düzen oluşturuyor hep birlikte istemesek de bu acımasız düzenin bir parçasıyız. Bu düzende ayakta kalma çabası verirken kendimizden, ruhumuzdan çok şeyi feda ediyoruz istemeden de olsa…

Feda ettiğimiz bu güzel değerlerden bir tanesi de sanırım dostluk..

Bu zorlu yaşam koşullarında dost, aslında bazen bir terapi etkisi yaratacak ruha deva verecek kadar değerli olsa gerek.

Bazen durup bir düşünsek, ben ne kadar iyi bir dost olabiliyorum sevdiklerime ?  ne kadar yüreğimi açabiliyorum, bir dostumun bana ihtiyacı olduğunda ona yanında olduğumu hisssettirebiliyor muyum?

Burada sıklıkla şu akla gelebilir; iyi de insanlar iyi niyetimi dostluğumu istismar ediyor. Elbette kendimizi kullandırmamaya dikkat ederek kuralım bu dostluk köprülerini. Hepimiz bu hayatta zayıflıklar ve bazen de hatalarımızla varız. Bu insan olmanın gereği.  Dostlarımızın da hata yapabileceklerini, zayıflıklarını kabul edebilirsek, dostluk yürüyüşünün bizi çok zenginleştirdiğini fark ederiz. Bazen dost, bize ailemizdeki kişilerden de yakındır.

Örneğin; engellisinizdir ve bir tatile ihtiyacınız vardır. Nefes alma ihtiyacındasınızdır.Aileniz bir tatil yöresindedir ve size onlarla birlikte olma imkanı sağlayamamıştır.  Bir dostunuz tutar size tatil yapabileceğiniz bir yer önerir bununla da yetinmez tatil süresince aracınızı kullanıp size rehberlik edecek birisini de ayarlar.

Sanırım böyle dostlukları bulduğumuzda değerini çok iyi bilmek gerek. Ve bu güzel dostlardan olabildiğimizde hayattaki en özel başarılardan bir tanesini elde etmenin iç huzuruna varırız.