Bir ramazanı daha geride bıraktık ve bayrama ulaştık. Fakat çevremde gözlemlediğim bir gerçek var ki, genellikle bayram artık daha çok bir tatilmiş gibi algılanıyor. Tamamlaması gereken işleri bayramda tamamlamayı düşünenler, yatıp bol bol uyuyacağım diyenler, ve tabi ki tatil planları yapanlar…
Burada insanların yoğun çalışma tempolarından dolayı bayramdaki boşluğu değerlendirme ihtiyaçları doğması gayet doğal ancak bizim gözden kaçırdığımız çok önemli başka ihtiyaçlarımız da var paylaşmak gibi, sohbet etmek gibi, birliktelik gibi, bir gruba ait olduğunu hissetmek gibi, ortak bir değere sevinebilmek gibi…
Bunlar insanın önemli ihtiyaçlarıdır, aslında ruhsal yaşam kalitemizin yükselmesini sağlayan bu ihtiyaçları unuttuk biz…Sohbet etmeyi beceremez olduk.
Maalesef akrabalar bir araya geldiğinde işimiz gücümüz herkes birbirinin olumsuz bir halini araştırma peşinde, birbirimizi çekiştirmenin derdindeyiz.
Bırakın akrabayı aile bireyleri bile kolay kolay bir araya gelerek keyifli zaman dilimi yaşayamaz oldu birlikte.
Ülkelerin toplumların ortak sevinç günleri vardır. Birlikteliği, ait olmayı pekiştiren ortak neşe alanlarıdır o günler. Farkındaysanız bizim bu ortak sevinç neşe günlerimizi bayramlarımızı yavaş yavaş silikleştirdiler. Rengi soldu bayramların artık adından ve sıkıcı zoraki yapılıp bir an önce geçiştirilmeye çalışılan ziyaret ritüellerinden ibaret bayramlar… Ya da sms bayramlarımız var 🙂
Aslına bakarsanız bayramları bayram gibi yaşayamamızdaki önemli bir etkenin de farklı olanla iletişim kuramayışımız olduğunu düşünüyorum.
Genç, yaşlı ile konuşamıyor dil farklı kavramlar farklı değerler farklı, şehirdeki köydeki akrabasını küçümsüyor köydeki şehirliyi yadırgıyor.
Ortak değerler zeminimizi yitirmiş olmamız birbirimizi anlamamızı ve birbirimizden keyif almamızı zorlaştırıyor. bu durumda da kimse bulduğu bir kaç günlük kıymetli boş gününü bu sıkıcı ve anlam kaybına uğramış akraba aile ziyaretleriyle harcamak istemiyor.
Bayramlarımızın rengi yeniden eski albenisine kavuşmaya başladığında toplumca şu kaotik parçalanmışlık ve cinnet halimizden de kurtulmaya başlayacağımıza inanıyorum.
Bayramlara ideolojik ve yanlı bakmayalım. Dini- milli farketmez onlar bizi bir yapan tespihin ipi gibi adeta, ipi koparmanın hiç birimize faydası olmayacak…